GÖREV
Anayasanın 142.maddesi uyarınca, mahkemelerin görevleri ancak kanunla tayin edilebilir.
Görev kamu düzenindendir. Yani taraflar anlaşmak suretiyle, bir başka ifadeyle görev
sözleşmesi yaparak, uyuşmazlık bağlamında görevli olmayan bir yargı yerini görevli hale
getiremezler.
Mahkeme davanın her aşamasında görevli olup olmadığını inceleyebilir. Taraflarda, davanın her aşamasında da görevsizlik iddiasını ileri sürebilmektedirler. İstinaf ve temyiz aşamasında da, görevsizlik iddiası ileri sürülebilmektedir.
Taraflar, yetkinin aksine sözleşme ile mahkemenin görevini belirleyemezler.
Hüküm görevli olmayan bir mahkeme tarafından verilmiş ve kesinleşmişse, yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurmak mümkün değildir. Mahkeme görev itirazını, yetki itirazından önce inceleyip karar vermelidir.
Mahkemeler, Genel Görevli Mahkemeler ve Özel Görevli Mahkemeler olmak üzere ikiye ayrılırlar.
GENEL GÖREVLİ MAHKEMELER
Genel görevli mahkemeler ikiye ayrılırlar; Asliye Hukuk Mahkemeleri ve Sulh Hukuk Mahkemeleri.
Asliye Hukuk Mahkemeleri ve Sulh Hukuk Mahkemeleri arasında herhangi bir derecelendirme ilişkisi yoktur.
ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİNİN GÖREVİ
Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme olmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Davacı, dava dilekçesinde dava değerini göstermelidir. Şayet göstermezse, hakim dava değerini belirtmesi için davacıya süre verir. Mahkeme davacının göstermiş olduğu değer ile bağlı değildir. Gerekirse, bilirkişi marifetiyle dava değerinin belirlenmesini isteyebilir.
Şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Özel hükümlerle başka mahkemelerin görev alanına girmeyen tüm dava ve işlere, Asliye
Hukuk Mahkemeleri tarafından bakılmaktadır.
Sorumluluk doğuran bir nedenle, vücut bütünlüğünün kaybı ve kişinin ölümü, sağlık ve
yaşam hakkının tipik bir ihlalidir. Sorumluluk hukukunun bir dalı olarak ‘tazminat hukuku’
insan hakkı ekseninde temellenen özel bir disipline dönüşmüştür. Askeri olsun veya olmasın
her türlü idari işlem, eylem ve diğer sebeplerden kaynaklanan insan zararları (vücut
bütünlüğünün kaybı, ölüm sebepleri ile iş göremezlik, destekten yoksun kalma, manevi
tazminat) talepleri Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülür. Tam yargı davalarının insan
zararlarına ait bölümü, idari yargının görev alanına girmemektedir.
Özel hukukta düzenlenen sorumluluk sebeplerinden doğan destekten yoksun kalma, iş
görmezlik tazminatları, aynı sebebe bağlı gider davaları, aynı sebebe bağlı manevi tazminat
davalarında dahi asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.
Sözleşme ve sözleşme dışı sorumluluk alanlarındaki bu nevi zararlar münhasır şekilde asliye
hukuk mahkemelerinde görülür. İş sözleşmesine aykırılıktan doğan tazminat davalarında iş
mahkemesi görevlidir.
SULH HUKUK MAHKEMELERİNİN GÖREVİ
Sulh hukuk mahkemeleri, asliye hukuk mahkemelerince görülen davalara göre daha basit olan ve tarafların sulh olmaları sonucu çözüme kavuşturulabilen uyuşmazlıkların, yazılı yargılama usulündeki ayrıntılı prosedüre tabi olmadan, daha kolay ve kısa yoldan çözülebildiği mahkemelerdir.
Sulh Hukuk Mahkemelerinin Görevi
1) Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İİJ göre ilamsız icra
yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan
alacakları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu
davalara kaşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine
ilişkin davaları
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan
davaları,
d) Bu kanun ile diğer kanunların sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakimini
görevlendirdiği davları, görürler.
Görevsizlik Kararı üzerine yapılacak işlemler ve Yargı Yeri Belirlenmesi
Davanın açıldığı mahkeme, görevsizlik kararı verirse, bu karar kesinse bu tarihten, süresi
içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmişse, sürenin dolmasından itibaren, kanun
yoluna başvurulup başvuru reddedilmişse ret kararının tebliğinden itibaren ,kanun yoluna
başvurulup,başvuru reddedilmişse ret kararının tebliğinden itibaren iki hafta içinde, tarflardan
birinin kararı veren mahkemeye başvurarak, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini
istemesi gerekir. Kanunda öngörülen bu sür hak düşürücü süredir.
Bu süre içerisinde başvurulmayacak olursa, yine aynı mahkeme, davanın açılmamış
sayılmasına karar verir. Davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anda, zamanaşımı
süresi dolmuş ise davacı Borçlar Kanunu’ndaki 60 günlük ek süreden yararlanabilir.
Görevsizlik kararını veren mahkeme, kendiliğinden dava dosyasını göndermez. Mahkeme
sadece görevli mahkemeyi gösterir ve dosyanın tarafların istemesi durumunda gönderilmesine
karar verir. Gönderilme kararını, davacının yanı sıra davalıda isteyebilmektedir.
Görevsizlik kararı üzerine, görevli olduğu belirtilerek dosya kendisine gönderilen mahkeme,
kendiliğinden taraflara bir davetiye göndererek davaya devam edilmesini sağlayacaktır.
YETKİ
Yetki, bir davaya yer bakımından hangi mahkemenin bakabileceğini gösteren kurallardır.
Görevli mahkemenin sulh hukuk, asliye hukuk veya özel mahkemelerden biri olarak
belirledikten sonra, davanın hangi yerdeki görevli mahkemede açılacağının tespiti yetki
kurallarına göre yapılacaktır. Yetki, bir davaya yer bakımından hangi mahkemenin
bakabileceğini gösterirken, görev bir yerdeki mahkemelerden hangisinin davaya bakması
gerektiğini belirlemektedir.
Mahkemelerin yetkisi, diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümler saklı kalmak
kaydıyla, HMK’daki hükümlere tabidir.
Davanın açıldığı zamanda mevcut olan yetki devam eder ve bu yetkiyi tesis eden hallerin
sonradan değişmesiyle ortadan kalkmaz; bu, davayı görmekte olan mahkemenin, yetkili
kalmasını ve yetkinin şartları ortadan kalksa bile yetkisiz hale gelemeyeceğini ifade eder.
Örneğin;
Yerleşim yerinin değiştirilmesi, şubenin kapatılması, dava konusu malların başka bir yere
taşınması veya taşınmazın tamamen yıkılıp yok olması davanın açılmış olan mahkemenin
yetkisinin son bulmasına neden olmaz.
GENEL YETKİLİ MAHKEME
Kanunda aksine hüküm bulunmadığı sürece dava, davalı gerçek veya tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesinde açılır. Davalının, davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri esas alınır.
Davalının daha sonra yerleşim yerini değiştirmesi halinde, mahkemenin yetkisi bundan
etkilenmez ve yetkisiz hale gelmez. Bundan sonra yapılacak tebligatlar davalının yerleşim
yerine yapılacaktır.
Davalının gerçek yerleşim yeri tespit edilemezse, adres kayıt sistemindeki adresi yetkili
mahkemenin belirlenmesinde esas alınması gerekmektedir.
Açılacak olan davalar kesin olmayan özel yetki kuralı bulunması halinde, davacı ister özel
yetkili mahkemede, isterse genel yetkili mahkemede dava açabilme hakkına sahiptir. Davacı,
bu hakkını yanlış kullanarak yetkisiz mahkemede dava açtığı takdirde davalı yetki itirazında
bulunarak yetkili mahkemeyi belirleyebilir.
Davacı yetkisiz bir mahkemede davasını açarsa seçim hakkını kaybeder. Böyle bir durumda
yetkili mahkeyi seçme hakkı davalı tarafa geçecektir.
Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili makhkeme varsa seçtiği
mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
Yetkisizlik kararı nihai bir karardır.
Yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu
tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği
tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren
iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye
gönderilmesini talep etmesi gerekir.
Aksi takdirde mahkemece bu davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
BOŞANMA DAVALARINDA YETKİLİ MAHKEME
Eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Davacı bu iki mahkemeden birinde dava açma hakkına sahiptir. Seçim hakkı davacıya aittir. Davacı, bu iki mahkemede değil de, yetkisiz bir mahkemede dava açması durumunda davalı yetki itirazında bulunabilir.
DAVALININ BİRDEN FAZLA OLMASI DURUMUNDA GENEL YETKİLİ MAHKEME
Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Kanunda ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.
ÖZEL YETKİ KURALLARI
BİR YERDE GEÇİCİ OLARAK OTURANLARA KARŞI AÇILACAK DAVALARDA YETKİ
Memur, işçi, öğrenci, asker gibi, bir yerde geçici olarak oturanlara karşı açılacak alacak veya taşınır mal davaları için, orada bulunmaları uzun bir süre devam edebilecekse, bulundukları yer mahkemesi de yetkilidir.
TÜRKİYE' DE YERLEŞİM YERİ BULUNMAMASI HALİNDE YETKİ
Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayanlar hakkında genel yetkili mahkeme, davalının Türkiye’deki mutat meskeninin bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak, diğer özel yetki kuralları saklı kalmak üzere, malvarlığı haklarına ilişkin dava, uyuşmazlık konusu malvarlığı unsurunun bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir.
SÖZLEŞMEDEN DOĞAN DAVALARDA YETKİ
Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabilir. Burada maksat; konusu malvarlığı hakkı olan borçlar hukukuna ait olan sözleşmelerdir.
MİRASTAN DOĞAN DAVALARDA YETKİLİ MAHKEME
* Terekenin paylaşılmasına
* Yapılan paylaşma sözleşmesinin geçersizliğine
* Ölüme bağlı tasarrufların iptaline
* Ölüme bağlı tasarrufların tenkisine
* Miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalara
* Mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalara
* Terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılacak tüm davalar miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesinde açılır.
2.Terekede Bulunan Bir Mal hakkında Açılmak İstenen İstihkak Davalarında Yetki
Terekede bulunan bir mal hakkında açılmak istenen istihkak davası, terekenin yazımı ve tespiti zamanında mal nerede bulunuyorsa, orada açılabilir.
3.Mirasçılık Belgesinin İptali ve Yeni Mirasçılık Belgesi Verilmesine İlişkin Davalarda Yetkili Mahkeme
Mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir.
TAŞINMAZIN AYNINDAN DOĞAN DAVALARDA YETKİ
HMK m.12 :
(1)Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma haklarına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
(2)İrtifak haklarına ilişkin davalar, üzerinde irtifak hakkı kurulan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
(3)Bu davalar, birden fazla taşınmaza ilişkinse, taşınmazlardan birinin bulunduğu yerde, diğerleri hakkında da açılabilir.
HMK m.122de belirtilen davalar, birden fazla taşınmaza ilişkinse, taşınmazlardan birinin bulunduğu yerde, diğerleri hakkında da açılabilir.
KARŞI DAVADA YETKİ
Karşı dava, derdest olan bir davada, davalının cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içerisinde ayrı bir dilekçe ile derdest olan davanın davacısına husumet yönlendirerek açtığı davadır
Kesin yetkinin söz konusu olmadığı hallerde, asıl davaya bakan mahkeme, karşı davaya bakmaya da yetkilidir.
Kesin yetkinin söz konusu olduğu hallerde asıl davaya bakan mahkemede, karşı dava açılamamasının sebebi, kesin yetki hallerinin kamu düzeninden oluşundandır. Kesin yetki halinde, karşı davanın açılabileceğinin kabulü kesin yetkinin amacına aykırı düşecektir.
ŞUBENİN İŞLEMLERİNDEN DOĞAN DAVALARDA YETKİ
Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.
İFLAS DAVASINDA YETKİ
İflas davasında yetkili mahkeme, şubenin bağlı bulunduğu gerçek veya tüzel kişinin işlem merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemedir.
SİGORTA SÖZLEŞMELERİNDEN DOĞAN DAVALARDA YETKİLİ MAHKEME
-Zarar sigortalarından doğan davalar, sigorta, bir taşınmaza ilişkin ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir. Şayet sigortalı mal taşınır ise, niteliği gereği bir yerde sabit bulunması gereken yahut şart kılınan taşınıra ilişkinse, malın bulunduğu yerde açılabilir.
-Can sigortalarından doğan davalarda yetkili mahkeme ise,
Sigorta ettirenin, sigortalının veya lehtarın, leh veya aleyhine açılacak davalarda onların yerleşim yeri mahkemesi kesin olarak yetkilidir.
HAKSIZ FİİLDEN DOĞAN DAVALARDA YETKİ
Söz konusu yetkili mahkemeler şunlardır:
*haksız fiilin işlendiği yer
*Zararın meydana geldiği yer
*Zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer
*Zararı görenin yerleşim yeri.
Davacı, HMK’ nın 16. maddesinde belirtilmiş olan yetkili mahkemelerin herhangi birisinde dava açabilir.
Kesin Olmayan Yetki Halleri
Davacı özel yetkili mahkemede veya genel yetkili mahkemede dava açabilmek yetkisine sahiptir. Özel yetki kuralı genel yetki kuralını ortadan kaldırmaz., genel yetki kesin olmayan özel yetkinin yanında varlığını sürdürür.
Kesin olmayan yetkinin söz konusu olduğu hallerde, taraflara arasında yazılı bir yetki sözleşmesi olmadığı halde, davacı davasını kanunen yetkili olmayan bir mahkemede açarsa, davalı, süresinde yetki itirazında bulunmayarak zımni veya yetki itirazında bulunmayacağını ileri sürerek açık olarak yetkisiz mahkemenin yetkili olduğunu kabul ederek yetkisiz mahkemeyi iradeleri ile yetkili kılabilirler.
YETKİ İTİRAZI
Yetki İtirazı
Yetki kural olarak kamu düzenine ilişkin değildir ve yetkisiz mahkemede açılan davada davalı, yetki itirazını yalnızca ilk itiraz kapsamında cevap süresinde ileri sürebilir.Davalı yetki itirazında yetkili mahkemeyi göstermek zorundadır. Yetki itirazının reddi kararı ara karar olduğundan yalnızca esas hükümle birlikte kanun yoluna başvurulabilmektedir.